26 Mart 2016 Cumartesi

PEMBE VİNTAGE ELBİSEM

Selam sevgili dostlar. Mutlu bir hafta sonu geçirmenizi diliyorum. Facedeki üye olduğum grupta bluz,elbise etkinliği düzenlenmişti. Bende pembe bir elbise dikmeye karar verdim ve kolları sıvadım.



Bu güzel pembe esnek krep kumaşı pazardan almıştım. Bir hayli zamandır bir kenarda beklemedeydi.  Onu daha fazla bekletmeyip elbise olmalısın dedim.



Burda dergisi yığınımı karıştırmaya başladım ve en sonunda 2015 yılı Ağustos ayı dergisindeki 121A modeli gözüme çarptı.



Modeldeki pili detayını ve omuzdaki düğme detayını kullanmadım. Uzun kollu olarak verilen kalıbı aynen uyguladım. Prova esnasında hayır dedim bu kol bu elbiseye uygun değil. Ayrıca bu elbisenin birşeylere ihtiyacı var. Düz pembe, detaysız ruhsuz hareketsiz birsey oldu. Bu ben olamam hayır bu ben değilim dedim ve aldım elime makası. Kol boyunu kısalttım truvakar yaptım. 




Etek boyunu kısalttım. Yok zihnim hareket hareket diye bağırıyordu. Siyah koton biye tekerleğimi aldım elime ve neresi denk gelirse diktim biyeyi, diktim biyeyi. Yakayı biyeyle çevirdim doymadım birde üzerine biyenin açık haliyle kenar geçtim.




Böylece yaka iç ve dış, kol uçları, etek ucu, ilik cep gibi görünen kapakcıklar, hepsi biyeyle yapıldı. (Cep varmış gibi görünen kısım tembellik edip kandırma politikasına tarafımca meyillenme oluyor. Uyanığım ya..)  Sanki bu görüntüyle vintage bir hal almıştı elbisem. Ön ortasınada evde bulduğum ve kumaşla kapladığım 3 tane düğme de dikince evet dedim sen busun elbise..Vintage topuzuma bandana taktım. Büyük halka küpelerimle kombinimi tamamladım. Bu arada övünmek gibi olmasın diyete başladığım 1 ay oldu ve ben 4 kilo verdim. Gün aşırı yürüyorum, günde 2 litre su içiyorum, diyetime dikkat ediyorum. Çok mutluyum aynen devam. 




MUTLU HAFTA SONLARI DİLİYORUM. MUTLU YARINLAR DİLİYORUM.  SEVGİNİN BARIŞIN ÜLKEME TEKRAR GERİ GELDİĞİ REFAH DOLU GÜNLER DİLİYORUM. 





15 Mart 2016 Salı

MİMLENDİMMMMM

Merhaba arkadaşlarım. Dikiş sevdası bloğunun sahibesi Sevdacım ve Dünya evi bloğunun sahibesi adaşım Funda Süzen beni mimlemişler. Sorular aynı olduğu için iki arkadaşımın mimine bir yayın yapmak istedim. Sorular ve cevaplarım şöyle.


1- YAKIN CEVRENİZDEKİ İNSANLARA BLOĞUNUZDAN SÖZ EDİYORMUSUNUZ?

     Evet yakın çevreme bloğumdan bahsettim. Bazı arkadaşlar çok iyi yaptığımı  bu konuda geç bile kaldığımı, bazı arkadaşlarım nasıl uğraştığımı,  zor iş olduğunu söylediler. Ama gerçekten dikişe sevdalı arkadaşlarım sürekli takipteler. Tabiki önemli olan benim hissettiklerim. Bloğumu, blog arkadaşlarımı çok seviyorum. Bloğum benim, günlüğüm, kafamı dinlediğim terapi merkezim, moral kaynağım, feyz kaynağım. Arkadaşlarım ise terapistlerim. Enerjilerinden, emeklerinden, insanlıklarından güç aldığım canlarım.

2- NEDEN BLOG YAZIYORSUNUZ?

    Bu sorunun cevabını aslında ilk soruda verdim. Dediğim gibi burası benim terapi merkezim. Burada paylaşımlarda bulundukça, arkadaşlarımla yorumlaştıkça rahatlıyorum. Yeni şeyler öğreniyorum. Bazen uzun aralarda versem de burayı seviyorum. Emeklerimi paylaşmayı seviyorum.

3- İLK YAZINIZ İLE SON YAZDIĞINIZ YAZI ARASINDA NE GİBİ FARKLAR VAR?

Benim blog hayatında ikinci yılım. İlk yazdıklarımda daha resmi daha sınırlı yazdığımı düşünüyorum. Ama zaman geçtikçe candan arkadaşlar tanıdıkça yazılarımın biraz daha sıcak daha esprili ve rahat olduğunu düşünüyorum. Ama yinede arkadaşlara sormak lazım diyorum.

4- BLOG YAZMAK NORMAL YAŞANTINIZA NELER KATTI?

Bir kere her sabah kahvaltıdan sonra kahvemle birlikte şöyyyle bir blogları dolaşmassam güne başlayamıyorum. Çünkü burada öyle güzel arkadaşlıklar kuruluyorki alışkanlık yapıyor. Samimi, candan, güzel yürekli insanlar tanıdım. Bazen yanıbaşınızda bulunan samimi arkadaşım dediğiniz insanlardan bile böyle yakınlıklar görmüyorsunuz. Yanısıra ufkumun genişlediğini, bilgilerimin arttığını, bakmakla görmek arasındaki farkı farkettiğimi hissediyorum.

5_ YAKIN ARKADAŞLARINIZA BLOG YAZMAYI ÖNERİRMİSİNİZ?

Kesinlikle, içtenlikle öneririm. Pozitif enerjilerden, paylaşımlardan faydalanmak isteyenler için çok güzel bir deneyim. Ama süreklilik isteyen bir iş. 

6_ HANGİ KAYNAKLARDAN İLHAM ALIYORSUNUZ?

Benim bloğum dikiş bloğu. Bunun için diğer dikiş bloğu arkadaşlarımı takip ediyorum. Pinterest, instagram bu konuda fikir veriyor. Yanısıra kendi tasarımlarım oluyor. 

7_ DİĞER BLOG SAHİPLERİ İLE İYİ İLETİŞİM KURUYORMUSUNUZ?

Evet arkadaşlarımla aram çok iyi. Maşallah diyelim. Zaten iletişiminden hoşlanmadığım bir bloğu takip etmem. 

8_RAHATSIZ OLDUĞUNUZ KONULAR VARMI? 

Şu anda rahatsız olduğum bir konu yok. Umarım olmaz da.


Sevgili arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Benim mimlemek istediğim blogları zaten Sevdacım mimlemiş. O yüzden tekrar belirtmiyorum.


                               SEVGİYLE, SAĞLIKLA, HUZURLA KALIN.


12 Mart 2016 Cumartesi

ETKİNLİK BLUZUM

Merhabalar sevgili arkadaşlarım. Ne etkinliği dediğinizi duyar gibiyim. İnstagramda düzenlediğim bluz etkinliğimden bahsediyorum. Takip eden arkadaşlar bilirler 15 Martta etkinlik süremiz bitiyor ve katılan arkadaşlarımızın bluzlarını sayfamda yayınlıycam. Bakalım ben nasıl bir bluz dikmişim.




Bluzum için  Burda dergisi 2015/11 109 A kalıbını kullandım. Kollarındaki bağcıklar ve yakasındaki hafif büzgü hoşuma gitmişti. 




Kumaşımı pazardan 2 TL.ye aldım. Hemde harika bir bluzluk krep. Çabuk buruşmasını sorun etmezsek tiril tiril bir kumaş. Eh rengarenk bir kadın olduğum için hemen yapıştım kumaşa. 



Oldukça geniş hazırlanmış bir kalıp olduğu için bir beden küçüğünü çıkarmanızı tavsiye ederim. Ben yandaki yırtmaç açıklığını kullanmadım. Taytlarlada rahat kullanabilmek için boyunu uzun tuttum. Yakayı kendi kumaşından hazırladığım biye ile döndüm. Aslında yakası önden açık ve bir ilik bir düğmeyle kapanan bir yaka. Ama ben yaka yırtmacını açık bırakıp yakanın iki ucunu birleştirip biyeyi geçtim. Öpücük yakamsı bir görüntü elde ettim.




İnstagramda Ayselcim bana koldaki bağcıkların nasıl yapılacağını sormuştu. Öncelikle şunu belirteyim. Dergide aynı kol kalıbı üzerinde hem truvakar kol hemde uzun kol olarak gösterilmiş. Hangi kolu isterseniz çıkarın diye. Kol uçlarındaki bağcıklara 1 cm. pay verip çok ince kıvırarak makine çektim ben. Aslında benim makinemin kıvırma ayağı var ama küçük bir mesafe olduğu için hemen kıvırıp makine çektim. Ayak değiştirmedim. Şimdi Ayselciğimin düzenlediği ceket etkinliği için kolları sıvadım. Saks mavi bir ceket biçtim.  Şu anda gözlüğüme yeni camlar takılacağı için beklemedeyim. Yakın gözlük kullanıyorum ve yine ilerlemiş. Ahhh ahhh yaşlılık zor dostlar.




MUTLU,  HUZURLU, SAĞLIKLI BİR HAFTA SONU DİLİYORUM.

1 Mart 2016 Salı

ETKİNLİK MANTOM.

Sevgili arkadaşlar Melined bloğunun sahibesi tatlı Mevlüdeciğimin manto etkinliği için yeşil kaşe kumaştan biçtiğim kısa mantomu bitirdim.


Efendimmm kısa mantomuzun kalıbı Burda pratik dikiş 2015/02 4D nolu model. Daha önce pembe kısa kabanımda kullandığım ve sevdiğim bir kalıp bu. 


Kumaşımı Bakırköy cumartesi pazarından almıştım. Likralı kaşe bir kumaş. Mantomun ön parçalarına ve kol uçlarına tela yapıştırdım. Daha tok bir görünüm aldı.Yaka olarak evdeki yaka kalıbımı kullandım. Dikkatlice ölçtüm, kalıbı mantoya göre düzenledim. Doktorcum Sevda bloğunda aynı yakanın nasıl dikildiğini anlattığı için ben burada anlatmadım.  Cep olarak sadece cep kapağı kullandım. Eh sürekli çanta kullandığım için cebe çokta ihtiyacım olmuyor. (Bu kendini aklama politikası oluyor. Cebe çok ihtiyacım olmuyormuş, tembellik yaptım demiyorumda :)))


Astar olarak evde giymediğim bir trençkotum vardı. Astarı bağımsız olarak,  istendiği zaman takıp çıkarılabilen düğmeli bir astar olarak yapılmış. Görünce bayıldım. Dedim seni boş bırakmayıp bu mantoya iliştireyim. Hazır astar kullanmakta ne güzel bir şeymiş. mantomun ön patına hazır çıt çıt dikmeyi ve tembellikte Nirvanaya ulaşmayı istiyorum. Bu arada Mevlüdecim,  kabanıma altınlar dikicim demiştim. Ellisi bir arada olan kolyemi takarak sözümü tutmuş oldum cicim.



Yeşil rengi kahverengi ile kombinlemeyi seviyorum. Kahve deri mini eteğimide geçen sene ben dikmiştim.

                                

Bir etkinliğe daha katılmanın mutluluğuyla vermiş olduğum artist pozumdan sonra gidip pembe bluzuma geçeyim. Bu arada diyet yapıyor hergün yürüyüşe çıkıyor, ve çok su tüketiyorum. 22 Şubata başladım. Bakalım 1 ay sonra 22 Martta kilo vermiş olacakmıyım. Totem yaptım 1 ay tartılmak yok.


MUTLU HUZURLU SAĞLIKLI GÜNLER DİLİYORUM.